Hayat kurtarmaya çalışırken yaralanan bir sağlık çalışanı, 15 yıldır yatağa mahkum şekilde hayatını sürdürüyor. Diyarbakır'da 2010 yılında meydana gelen ve 3 kişinin hayatını kaybettiği bir ambulans kazası, Oğuz Boydak'ın hayatını sonsuza dek değiştirdi. Oğuz, kaza sonrası ağır yaralanmış ve uzun yıllar süren tedavilere rağmen tam olarak iyileşemedi.
15 Yıllık Mücadele
Elazığ'daki baba evinde, 15 yıldır yatağa bağımlı olarak yaşayan Oğuz Boydak, 112 acil servis görevlisi olarak çalışırken görev yaptığı bir seferde, Kocaköy'de meydana gelen trafik kazasında ağır yaralandı. Kazada ambulans, ışıksız bir traktörle çarpıştı. Kazanın ardından Ankara ve Samsun'daki hastanelerde uzun süre tedavi gören Boydak, 2020 yılında Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi'ndeki robotlu tedavi imkanı ile memleketine döndü. Ancak, geçirdiği kafa travması nedeniyle oluşan kalıcı hasarlar nedeniyle hala yatağa bağımlı bir yaşam sürmektedir. Ailesi, Oğuz'un iyileşmesi için yoğun çaba harcıyor; haftanın iki günü devlet tarafından sağlanan fizik tedavi seanslarına ek olarak, iki günü de aile kendi imkanlarıyla tedaviye devam ediyor. Yine de, 15 yıl geçmesine rağmen kayda değer bir iyileşme gözlemlenmemiştir.
Aileden Acılı Anlatım
Oğuz Boydak'ın babası Adnan Boydak, olayın şokunu ve sonrasındaki mücadeleyi anlatırken gözyaşlarını tutamadı. Kazanın ardından oğlunu yoğun bakımda bulan baba Boydak, Sağlık Bakanlığı'nın desteğiyle Ankara ve Samsun'daki hastanelerdeki tedavi sürecini anlattı. Kazada ambulans şoförü ile birlikte yaralı olarak kurtulan Oğuz'un yanında bulunan bir doktor, bir hasta ve bir hasta yakınının hayatını kaybettiğini hatırlatırken, "14 yıldır yatakta, halen daha devam ediyor" diyerek yaşadıkları derin acıyı dile getirdi. Samsun'daki özel bir hastanede 10 yıl boyunca robot desteğiyle tedavi gören Oğuz, Elazığ'a döndükten sonra da fizik tedaviye devam etmesine rağmen, istenen düzeyde bir iyileşme sağlanamadı. Aile, umudunu kaybetmemiş olsa da, 15 yıllık yataklı hayata mahkumiyetin yarattığı zorlukları her gün yaşıyor.
Devam Eden Mücadele
Oğuz Boydak'ın durumu, sağlık sisteminin ulaşılması zor bölgelerdeki sağlık çalışanlarının karşılaştığı riskleri ve uzun süreli yaralanmaların yarattığı ekonomik ve sosyal yükü bir kez daha gözler önüne serdi. Bu trajedi, acil sağlık hizmetlerinin kalitesinin ve güvenliğinin iyileştirilmesi için gerekli adımların atılmasının önemini vurguluyor. Ailenin, Oğuz'un yaşam kalitesini artırmak ve mümkünse iyileşmesini sağlamak için devam eden mücadelesi ise, insan dayanıklılığının ve umudun güçlü bir örneği olarak dikkat çekiyor. Oğuz'un hikayesi, trafik güvenliğinin önemini ve acil sağlık personeline daha iyi koruma sağlanması gerekliliğini hatırlatıyor.