Şehirden Köye Dönüş: Bir Hayvancılık Hikayesi

63 yaşındaki Hüseyin Seçkin Ceylan, Elazığ'da başarılı bir ticaret hayatından sonra 12 yıl önce köklü bir değişikliğe gitti. Şehir hayatının karmaşasından uzaklaşarak, doğayla iç içe bir yaşam sürme isteğiyle Baskil ilçesine bağlı Demirlibahçe köyüne yerleşti. Burada kurduğu çiftlikte sığır ve keçi yetiştiriciliği yaparak, hem geçimini sağlıyor hem de huzurlu bir hayat yaşıyor. Ailesiyle birlikte aldığı bu karar, hem kendisine hem de gençlere kırsal alanlarda üretim yapmanın önemini gösteriyor. Hayvancılığın getirdiği zorluklar olsa da, Ceylan için elde ettiği mutluluk ve huzur, bu zorlukların karşılığını fazlasıyla veriyor. Ceylan, işini sadece bir geçim kaynağı olarak değil, aynı zamanda bir terapi gibi görüyor. Çalışmalarını genellikle kurbanlık ve adaklık hayvan yetiştirmeye odaklıyor.

Üretmenin Huzuru: Kırsal Yaşamın Terapötik Etkisi

Hüseyin Bey, şehir hayatındaki yoğunluktan ve stresinden uzaklaşarak, köy yaşamının sakin ve huzurlu atmosferine kavuştuğunu vurguluyor. Doğayla iç içe olmanın, hayvanlarla etkileşim kurmanın ve üretmenin kendisine büyük bir mutluluk verdiğini söylüyor. Onun için bu süreç, sadece bir iş değil, aynı zamanda ruhunu dinlendiren bir terapi. "Üretmenin heyecanı, sevgisi, muhabbeti; üretmenin vermiş olduğu haz gerçekten de zorlukları unutturuyor insana," diye belirtiyor. Bu deneyimini başkalarıyla paylaşmak isteyen Ceylan, gençlere ve genç emeklilere kırsal kesimde üretime yönelme çağrısı yapıyor. Köyünde yaşamanın zorluklarını kabul etse de, üretmenin verdiği hazzın bu zorlukları geride bıraktığını vurguluyor. Hayvanlarla kurduğu bağın ve doğanın verdiği huzurun, hayatındaki en büyük zenginlikler olduğunu belirtiyor. Kendisi gibi kırsala dönmeyi düşünenlere cesaret veriyor ve pişman olmayacaklarına inanıyor.

Gençlere Çağrı: Kırsalda Üretim Geleceğimiz

Hüseyin Seçkin Ceylan, kendisi gibi kırsal alanda yaşamayı ve üretim yapmayı düşünen gençlere büyük bir destek veriyor. Onlara korkmamaları ve çekinmemeleri gerektiğini, üretimin verdiği hazzın tüm zorlukları aşmaya yeteceğini söylüyor. Elazığ ve Baskil gibi bölgelerde yaşayan ve kırsal alanlarda üretime yönelmek isteyen gençlere, bu konuda cesaret veriyor. Ceylan'ın hikayesi, kırsal alanların gelişimi için gençlerin potansiyelinin ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Teknolojinin de kullanımıyla, geleceğin kırsal üretim alanlarında olduğuna inanan Ceylan, gençlere bu alanda çalışmalarını tavsiye ediyor. Üretimi sadece bir iş olarak değil, bir yaşam biçimi ve geleceğe yatırım olarak görüyor. Bu sayede hem kendilerine hem de ülke ekonomisine büyük katkı sağlayabileceklerini düşünüyor. Doğayla ve hayvanlarla olan bağı sayesinde, şehir hayatının getirdiği stresten ve yoğunluktan uzak, huzurlu ve sağlıklı bir hayat sürdüğünü belirtiyor.