Haber: Esra Tokat
Korumalı Çocuğun Babasına Saldırı
Dayıları tarafından istismara uğradığı iddia edilen ve koruma altına alınan küçük kızını ziyaret etmek için X şehrine giden baba, Y.Z., istismar şüphelisinin bıçaklı saldırısına maruz kaldı. Y.Z., sağ eline iki, dizine bir bıçak darbesi alarak ağır yaralandı ve acil ameliyat edildi. Uzaklaştırma kararını ihlal eden şüpheli dayı, üç günlük zorlama hapis cezası ile cezalandırıldı. Olay, 14 Ekim tarihinde, şüphelisinin de aralarında bulunduğu bir grup tarafından gerçekleştirildi. Saldırganlar, Y.Z.'nin yanında bulunan ve avukat ücretinin de olduğu çantayı da çaldılar. Y.Z. saldırganlar hakkında şikayette bulundu. Bu saldırı, çocukların güvenliği ve adalet sisteminin etkinliği konusunda ciddi soru işaretleri doğurmaktadır. Olayın detaylı incelenmesi ve gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşımaktadır. Çocukların korunması ve suçluların cezalandırılması için daha etkin ve hızlı müdahalelerin gerekliliği, toplumda geniş yankı bulmuştur.
Sevgi Evindeki İkinci Saldırı
Y.Z., ertesi gün kızını görmek üzere X şehrindeki sevgi evini ziyaret ettiğinde, boşanma aşamasındaki eşinin yakınları tarafından saldırıya uğradı. X Emniyet Müdürlüğü'ne giderek şikayetçi olan baba, sürekli tehdit mesajları aldığını ve saldırıya uğradığını belirtti. Uzaklaştırma kararının yetersiz kaldığını vurgulayan baba, kızını güvenli bir şekilde ziyaret etme hakkını savundu. "Can güvenliğim yok" diyen baba, çocukları için mücadelesini sürdüreceğini ve saldırganlar hakkında işlem yapılmasını istedi. Yetkililerin, bu olaylar karşısında daha etkin önlemler alması ve çocukların güvenliğini sağlaması gerekmektedir. Bu tür olayların tekrarlanmaması için, hem adli süreçlerin hızlandırılması hem de koruma tedbirlerinin iyileştirilmesi şarttır. Kamuoyunun bu konudaki duyarlılığı da son derece önemlidir.
İstismar İddiaları ve Adli Süreç
Olayın başlangıç noktasını, Z şehrinde yaşayan baba Y.Z.'nin 8 yaşındaki oğlunun sünnet sonrası yaşadıklarını "dayım bize böyle yaptı" şeklinde anlatması oluşturmuştu. Baba, bu durum üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulunmuştu. 5 yaşındaki kızının da aynı kişi tarafından istismara uğradığından şüphelenen baba, kızının Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın koruması altına alınmasını talep etmişti. X Çocuk Mahkemesi, kız çocuğunun acil koruma altına alınması kararını vermişti. Bu süreç, çocuk istismarının önlenmesi ve çocukların korunması konusunda devlet kurumlarının ve toplumun daha duyarlı ve etkin olması gerektiğini bir kez daha göstermiştir. Adaletin sağlanması ve çocukların güvenliğinin temin edilmesi için, tüm ilgili kurumların işbirliği içinde çalışması elzemdir. Bu tür davalarda yargı sürecinin hızlandırılması ve şüphelilerin cezalandırılması, benzer olayların önlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır.